Bu hafta işler ve iş sonrası aktiviteler biraz yoğun geçtiği için, kendi kendime söz verdiğim halde yine arayı açtım. Zaten kimsenin günlük girip de sayfayı kontrol ettiğini düşünmediğim için bu konuyu da çok sorun etmiyorummmm :0)))
Bugün araştırmacı ve iddiacı kişiliğimin bir ürünü olan “Melemen” gerçekleğini size sunmak istiyorum.
Olay şuki, biz İZMİRLİler yumurta, domates ve biber ile yapılan naçizane yemeğe meLemen deriz. Bazı Samsun kökenli olup da İstanbul’da yetişen arkadaşlar, lehçe olduğunu savunarak ve TDK’nın sayfasındaki sözlükten faydalanarak doğrusunun meNemen olduğunu iddia etmişlerdir.
Ben de üşenmeden TDK’ya mail attım (bkz. belgegeçer) ve yaptıkları hatanın farkına varmalarını sağladım :0))) Gelen cevabı aşağıda görebilirsiniz.
PS:"Çiğdem" ve "gevrek" için de çalışmalarım ayrıca devam edecek!!
T. C .
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU
Türk Dil Kurumu Başkanlığı
Sayı : B.02.1.KDT.5.02.10.00-
Konu : "Melemen" hakkında
Sayın Zeynep ,
İlgi:16/09/2009 tarihli belgegeçeriniz.
Kelimenin Türkçe olduğu ve bazı ses değişiklikleriyle günümüze kadar geldiği düşünülmektedir. (Özkan, Prof. Dr. İsa, "Bir yemeğin Türkçemizdeki Hikâyesi: Menemen" V. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri II, 20-26 Eylül 2004, TDK, Ank. 2004, s.2283-2288). Kelime XVIII. Yüzyıla ait bir yazmada "melemen" biçiminde geçmektedir. Nitekim Tokat, Samsun, Çorum, Nevşehir gibi bazı Anadolu ağızlarında sözü geçen kelime, bugün de "melemen" şeklinde işletilmektedir. XIX. Yüzyıla ait yemek destanlarında da kelime "melemen" olarak kaydedilmiştir. Dolayısıyla kelimenin eski ve bugünkü bazı ağızlarda yaşayan "melemen" biçimi asıl biçim olmalıdır. Mele- kökü ile +men isimden isim yapma ekinin birleşmesinden oluşmuştur. Mele (*bele-): (bazı Türk lehçelerinde) sarıya bakan, sarıya çalan renk anlamında madde başıdır.
Bilgi edinmenizi rica ederim.
Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN
Türk Dil Kurumu Başkanı
Bugün araştırmacı ve iddiacı kişiliğimin bir ürünü olan “Melemen” gerçekleğini size sunmak istiyorum.
Olay şuki, biz İZMİRLİler yumurta, domates ve biber ile yapılan naçizane yemeğe meLemen deriz. Bazı Samsun kökenli olup da İstanbul’da yetişen arkadaşlar, lehçe olduğunu savunarak ve TDK’nın sayfasındaki sözlükten faydalanarak doğrusunun meNemen olduğunu iddia etmişlerdir.
Ben de üşenmeden TDK’ya mail attım (bkz. belgegeçer) ve yaptıkları hatanın farkına varmalarını sağladım :0))) Gelen cevabı aşağıda görebilirsiniz.
PS:"Çiğdem" ve "gevrek" için de çalışmalarım ayrıca devam edecek!!
T. C .
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU
Türk Dil Kurumu Başkanlığı
Sayı : B.02.1.KDT.5.02.10.00-
Konu : "Melemen" hakkında
Sayın Zeynep ,
İlgi:16/09/2009 tarihli belgegeçeriniz.
Kelimenin Türkçe olduğu ve bazı ses değişiklikleriyle günümüze kadar geldiği düşünülmektedir. (Özkan, Prof. Dr. İsa, "Bir yemeğin Türkçemizdeki Hikâyesi: Menemen" V. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri II, 20-26 Eylül 2004, TDK, Ank. 2004, s.2283-2288). Kelime XVIII. Yüzyıla ait bir yazmada "melemen" biçiminde geçmektedir. Nitekim Tokat, Samsun, Çorum, Nevşehir gibi bazı Anadolu ağızlarında sözü geçen kelime, bugün de "melemen" şeklinde işletilmektedir. XIX. Yüzyıla ait yemek destanlarında da kelime "melemen" olarak kaydedilmiştir. Dolayısıyla kelimenin eski ve bugünkü bazı ağızlarda yaşayan "melemen" biçimi asıl biçim olmalıdır. Mele- kökü ile +men isimden isim yapma ekinin birleşmesinden oluşmuştur. Mele (*bele-): (bazı Türk lehçelerinde) sarıya bakan, sarıya çalan renk anlamında madde başıdır.
Bilgi edinmenizi rica ederim.
Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN
Türk Dil Kurumu Başkanı
Ben duymuştum bir yerlerden ama bilmiyormuşum böyle olduğunu. Teşekkürler Zey :)
YanıtlaSil