life in America

Merak edenler ve olup da buraya girip bakan olursa diye buradaki hayatımın bir özetini geçiyorum.
Daha detaylı bilgiler ve maceralar ilerleyen zamanlarda inşallaaah...

sabah kalkıyorum, eşimle kahvaltıdan sonra onu okula yolluyorum.

arkadaşımın işlerine bir iki saat online yardım ediyorum, akrabalarla mailleşip skype yapıyorum.

hava güzel olursa okula yürüyorum ormanın içinden. her seferinde sincaplara sempati gösterip, burada başıma bir şey gelirse yardımıma da bir allahın kulu gelemez diye düşünüyorum :0)

kampüse vardığım noktada bir dua yeri var, grotto adında. oradaki meryem heykelinin önüne mum dikip dua ediyor insancıklar. orada da her seferinde mum satma işine girsek iyi para kırarız diye düşünüyorum. 'candle, only 1 dollar! holy candle, 1 dollar!' diye de bağırım hatta. 

sonra okulda dolanıyorum, marketine, starbucks'ına uğruyorum. eşimin yanına gidiyorum, ders aralarında onunla takılıyorum. 

bunun dışında birkaç tane fitness dersine yazıldım, tüm enerjimle onlara girip, koma halinde çıkıyorum. burada tüm halk sportif, benim gibi oturmaya meyilli bir türk için spor yapmak çok zor oluyor.

haftada 1-2 arkadaşlarla bir şeyler yapıyoruz. okulun orda birkaç güzel mekan var.bizim burada da cheers diye bir pub var. tam psikopat filmlerde gördüğün türden, cins cins iri insanlar ve seni çarpıp kırabileceği bilardo masaları var. kalabalık grupla gitmiyor olsak hayatta adımımı atmayacağım bir yer.

bir de burada tüm alkol alışverişinde ve mekanlara girişte kimlik göstermek zorundasın. daha anlaşılır olması için TC ehliyetimizi gösteriyoruz. ama adamlara bir paragraf açıklama yapmak gerekiyor 'this is a turkish drivers license. yes we're from turkey. yeees, istanbul. no no, there's no expiration date. see, here is my birth date...'

...